Basin bülteni
Nesrin Kazankaya’nın yazıp, düzenlediği ve yönettiği “Akdeniz” adlı müzikal oyun, 27 Eylül'de 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali kapsamında Lefkoşa'da prömiyer yaptı.
5 kişilik orkestra ve 9 oyuncudan oluşan oyunun müzik ve vokal direktörlüğü Ezgi Kasapoğlu’na, dramaturgisi Şafak Eruyar’a, kostümü Fatma Öztürk’e, dekoru Başak Özdoğan’a, ışık ve yönetmen yardımcılığı Zeynep Özden’e ait. Orkestra üyeleri, piyano, viyola, gitar, bas gitar, buzuki, davul, akordeon, kajon, bendir enstrümanlarını çalmaktadırlar. Oyunda görev alan sanatçılar: Volkan Aktan, Erdinç Anaz, Emre Çakman, Linda Çandır, Gamze İpek, Başak Meşe, Zeynep Özden, Selin Sevdar, Gökçe Zümrüt.
"Akdeniz" adlı müzikal oyun, aşk, tutku, ayrılık, hüzün, tutukluluk, sürgün, direniş, ölüm, yaşam coşkusu gibi temaları, Akdenizlilik olgusunda ele alıyor. Oyunda, portakal toplayan Akdenizli iki kız kardeş, Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde hayali bir gezinti yaparlar. Portakal, ülkeleri içinde barındıran bir Akdeniz küresidir onlar için. Gezinti boyunca değişik Akdeniz ülkelerinden sökün eden Akdenizliler, beraberlerinde ülkelerinin şarkılarını, öykülerini, şiirlerini de getirirler. Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan, Fikret Demirağ’a, Lorca’dan Nazım Hikmet’e uzanan şiir, şarkı ve öykülerde; Portekiz, İspanya, Fransa, İtalya, Yugoslavya, Yunanistan, Kıbrıs, Türkiye ülkelerinden seçilmiş aşk, özlem, eğlence, ayrılık, ayrı bırakılma, faşizm ve direniş temalarında bir yolculuk yapılır.
Naif bir yaklaşımla birbirine eklemlenen ülkeler, kişiler ve öyküleri, zaman zaman acılı baskı dönemlerine de zıplar. Her türlü acıya karşın, neşe, coşku, yaşam sevincini içinde barındıran Akdenizlilik kimliği, oyunun asal yapısını oluşturur. Oyunun dramatik metni, şarkı sözlerinin içerikleri, özgün sahneler ve her ülkenin kendi şairlerinden alıntılar kullanılarak yazılmıştır. Kuzey Akdeniz kıyı ülkelerinde dolaşan, Akdenizli kimliği ve öykülerini, şarkılar, dramatik sahneler ve özgün danslar eşliğinde aktaran müzikalde, şarkılar, her ülkenin kendi dilinde söylenmektedir.
|
Basından
Evrensel Gazetesi, 17.12.2013, Metin Boran

Akdeniz'in hüzünlü geçmisi Pera'da
Tiyatro Pera’da Akdeniz’e kiyisi olan ülkelerin kültürel degerleri, mücadele tarihi ve yasam biçimlerinden süzülmüs, ayrica bu toplumlarin tarihsel ve politik olarak kirilma noktasi olan olaylarla ortaklastirilmis bir konu bütünlügü içinde kurgulanan Akdeniz adli müzikal seyirci ile bulusmaya devam ediyor. Konusu, kurgusu ve anlatim teknigi olarak sezonun en iyi oyunlari arasinda belirgin olarak öne çikan Oyunun Yazari ve Yönetmeni Nesrin Kazankaya. Mini bir orkestra ile canlilik bulan Oyunun Müzik Yönetmeni Ezgi Kasapoglu, dramaturji çalismasi ise Safak Eruyar’a ait.
Tiyatro Pera kurulusundan (11.yil) bugüne sahneledigi oyunlarda görsel ve estetik niteligi göz ardi etmeden toplumsal duyarliligi olan oyunlari seyircisiyle bulusturuyor. Sahneye tasidigi oyunlarla sadece yasadigimiz ülkenin degil genel olarak insanligin temel toplumsal ve siyasal sorunlarini tarihsel veya güncel baglamiyla sorgulayan-tartisan ve üzerinde yeniden bir daha düsünmemizi öneren repertuvar anlayisi ile nitelikli bir topluluk olarak varligini sürdürüyor.Akdeniz müzikali de bu anlayis dogrultusunda kotarilarak Türkiye’nin güncel gerçekligini animsatan ile Gezi Parki Direnisi ile paralellik kurularak sahneleniyor.
Müzikalde Ispanya’dan, Italya’ya Fransa’dan Yunanistan’a Yugoslavya’dan Kibris’a ve oradan da Türkiye’ye fasizm kiskacinda yasanmis özgürlük mücadelesi ve ardindan gelen ölümler, iskenceler, acilar ve hasretler ortak ezgilerle kurgulanarak müzikal formatinda sunuluyor. Oyunda ayrica Akdeniz’e kiyisi olmamakla birlikte, uzun yillar yasanan fasizm belasi, hayati fado, fiesta ve futbolla kusatilan halkin, verdigi özgürlük mücadelesi ve senlikli gündelik hayati ile müzikale dahil edilen Portekiz de yer aliyor.
Oyunda Ispanya Iç Savasi ve Franko fasizmi, Portekiz’de Diktatör Salazar, Italya fasist Mussolini döneminden bir animsatma ve demokrasi, insan haklari mücadelesinde özgürlük ugruna bedenlerini ölüme yatiran devrimciler… Sonra bütün uzuvlari birbirinden ayrilmis zavalli Yugoslavya. Sadece cografyasi degil, kültürü, inanci, yasama aliskanligi ve ortak gelecegi de parçalanan Yugoslavya. Fransa ve Yunanistan ve tabii ki Türkiye ve sairin mahpuslugu. O sair ki, diline imgesini, bedenine mahpuslugu yakistiran, ama yine “yasamak bir agaç gibi tek ve hür” demekten geri durmayan askin ve mücadelenin ozani. Nesrin Kazankaya, Akdeniz’de her ülkenin karanlik geçmisinden enstantanelerle fasizmin boyutlarini, insan hak ve özgürlüklerinin ayaklar altina alindigi ve baski dönemlerini bir kez daha animsatiyor. Kazankaya bu utanç dolu, karanlik geçmise lanet okurken izleyicisine ayni zamanda umut isigi oluyor, yasama sevincini öne çikariyor ve özgürlük için toplumsal mücadelenin kaçinilmazliginin altini çiziyor.
Nesrin Kazankaya’nin yorumuyla Akdeniz Müzikal’i içerigi ve biçimsel üslubu ile epik anlatim tarzina yaklasirken seyirlik olarak hem eglendiren hem de toplumsal ve siyasal düsünüsün önünü açan bir sahneleme tarzinin açik ve samimi bir örnegini olusturuyor. Oyunda anlatim bütün sahne unsurlarinin (dekor, kostüm, isik ve oyuncu) ortak uyumu ile tek bir söze dönüsürken gösteride oyuncular özellikle öne çikiyor. Yapimda Volkan Aktan, Erdinç Anaz, Emre Çakman, Linda Çandir, Gamze Ipek, Basak Mese, Zeynep Özden, Selin Sevdar, Gökçe Burcu Zümrüt gibi genç oyuncular yer aliyor. Oyuncularin her birisi sahnede abartiya kaçmadan, yapayliktan uzak duruslari ile rolleri yansiliyorlar. Oyuncular sesleri, tavirlari ve mütevazi oyunculuk örnekleriyle birbirlerini fiziksel ve duygusal olarak besleyerek sahnede samimi ve içten bir ekip ruhu yaratma bilinci ile hareket ediyorlar.
Tiyatro Pera, özellikle bu dönem tiyatrolarda yasanan çöllesmeye inat, Akdeniz ile sorumlu ve duyarli bir topluluk olarak bu oyunla da kendi sanatsal ve estetik durusuna uygun bir sahneleme ile seyircisinin begenisini kazanmaya devam ediyor. Emek veren herkese tesekkürler.
Akdeniz Müzikali 20-21 Aralik tarihlerinde Pera Tiyatro’da izlenebilir. www.tiyatropera.com
29.09.2013, Kibris Gazetesi - Tiyatro Pera'nin Akdeniz Oyunu Begenildi

Müzikal Gösteri
Nesrin Kazankaya'nin hem yazarak düzenlemesini yaptigi hem de yönettigi Akdeniz oyunu tiyatro severlerin büyük begenisini kazanirken ayakta alkislandi.
Dünya Gazetesi, 11.11.2013, Nermin Sayin - Bir Akdeniz Güzellemesi

BIR AKDENIZ GÜZELLEMESI
Nermin SAYIN
Tiyatro Pera, yeni müzikalinde seyircileri, Portekiz’den Kibris’a, Italya’dan Türkiye’ye uzanan bir yolculuga çikariyor.
Akdeniz bir büyüdür: Öyle ki neredeyse bu cografyada yasayan, hatta gören, koklayan tüm sanatçilarin eserlerine sizmistir bu büyü. Son yillarda tiyatromuzun en üretken yazar ve yönetmenlerinden olan Nesrin Kazankaya da onlardan biri. Hatta Kazankaya o kadar etkilenmis ki bu sihirden, oturup “Akdeniz” diye bir müzikal yazmis. Ne iyi etmis.
Tiyatro Pera’nin bu sezondaki ilk yeni yapiti olan “Akdeniz”, iki genç kizin portakal toplarken kurduklari bir oyunla tüm Akdeniz cografyasinda bir yolculuga çikariyor seyircileri. Göstermeci bir tarzi benimseyen yapit, Akdeniz ruhunun belki de en önemli elementi olan müzigi pusula aliyor kendine: Portekiz’de fadoya, Fransa’da chanson’a, Ispanya’da flamenkoya uzaniyor. Seyirciye de hem keyifli bir oyunu izlemek, hem de “Akdeniz” temali bir konseri dinlemek kaliyor.
Sahneye de Nesrin Kazankaya’nin koydugu oyunun metninde, Akdeniz’le özdeslesmis Pessoa, Lorca gibi sairlerin unutulmaz dizelerine de yer veriliyor. Yine orijinal dillerinde söylenen sarkilarin Türkçe anlamlari da kimi zaman diyalog, kimi zaman tirad seklinde metne yedirilmis. Yani siirin, müzigin, dansin ve askin Akdeniz’le harmanlandigi bir oyun bu. Sirasi gelmisken Nesrin Kazankaya’nin tiyatro kurgusuna olan hakimiyetini de vurgulayalim. Tabii “Akdeniz” müzikalini sadece müzikten, asktan ibaret olarak degerlendirmek büyük bir haksizlik olur. Oyun, her bölümde ele aldigi ülkenin yakin tarihinde yasanan insanlik trajedilerine de sirtini dönmüyor çünkü. Ispanya Iç Savasi, Yugoslavya’nin bölünmesi, Kibris’ta yasananlar, Paris ve Naziler; “Akdeniz”in hüzünlü duraklari oluyor.
“Fado Portugues”, “Y Viva Espana”, “El Vito”, “No Pasaran”, “Ay Carmela”, “Non, Je ne Regrette Rien”, “Ne Me Quitte Pas”, “Ciao Bella”, “O Sole Mio”, “Jelem Jelem”, “Bubamara”, “Samiotisa”, “Dillirga” gibi dünya kültürüne Akdeniz’in armagani olan sarkilar, “Akdeniz” boyunca keyifli mizansen-koreografilerle yorumlaniyorlar. Bu hepsi tanidik olan melodileri birbiri ardina dinleme firsati için bile izlenebilir “Akdeniz.” Tek elestirim; Fransa bölümünde art arta yorumlanan “Non, Je ne Regrette Rien” ve “Ne Me Quitte Pas” sarkilariyla ilgili. Bu sarkilari çok sevdigim için ben de aralarindan birini tercih edemezdim dogrusu ama, eslik eden mizansenlerin neredeyse ayni olmasi tempoyu biraz aksatiyor.
Safak Eruyar’in dramaturgisiyle, Basak Özdogan’in dekorlariyla, Fatma Öztürk’ün kostümleriyle oynanan “Akdeniz”e Zeynep Özden’in isiklarinin katkisi büyük. Isiklarla renkten renge giriyor sahne; Yunanistan’da masmavi oluyor, Ispanya’da kipkirmizi… Volkan Aktan, Erdinç Anaz, Emre Çakman, Linda Çandir, Gamze Ipek, Basak Mese, Zeynep Özden, Selin Sevdar ve Gökçe Burcu Zümrüt rol aliyor oyunda. Oyunculuklarda tek aksayan nokta, zaman zaman aksanlarin birbirini tutmamasi, abartili ya da zayif kalmasi... Bu da halledildi mi, “Akdeniz” ekibinin enerjisinin önünde kimse duramaz.
Orkestra müthis
Oyunun müzik ve vokal yönetmeni Ezgi Kasapoglu. Kasapoglu ve 5 arkadasi, oyun boyunca Tiyatro Pera’nin minicik sahnesini oyuncularla paylasiyorlar. Yöntem de göstermeci olunca, dogal olarak müzisyenler de yer yer oyunculara karisiyor, bu yönleriyle de alkislaniyorlar. Piyanoda Ezgi Kasapoglu, viyola-piyano-gitar-akordeonda (insan hepsini de bu kadar mi güzel çalar, bravo!) Joshua Hullu, gitar ve buzikide Aybilge Inal, bas gitar-gitarda Sami Tunca Olcayto ve davul-perküsyonda Bekir Önal’a tüm ülkelerin ruhuna nüfuz etmis yorumlari için kocaman bir alkis.
Final Nâzim Hikmet’le…
Nesrin Kazankaya, “Akdeniz”in finalini Türkiye’yle ve Nâzim Hikmet’le yapiyor. Nâzim’in hapishane günlerinden birine götürüyor seyircileri, Pirâye Hanim görüse gelmis, ama… Amasi var iste, anlatmayayim da oyunun keyfi kaçmasin. Fakat, Nâzim Hikmet’in siirleriyle “Bir Firtina Tuttu Bizi”, fena dokunuyor, onu söyleyeyim.
Benim kendi adima, “Akdeniz”de Türkiye kadar begendigim diger iki bölümse “Kipris” ve Yugoslavya oldu. Bakalim siz hangilerini seveceksiniz?
10.11.2013, Cumhuriyet Gazetesi, Öznur Ogras Çolak

Gayriresmi Akdeniz
Geçen mayista Akdeniz ruhu Gezi Parki’nda yükselince prömiyeri bu sezona ertelen müzikalde, resmi tarih dayatmalarinin disinda bir Akdeniz ülkeleri tarihi geçiyor sahneden.
Nesrin Kazankaya’nin oyunlari seyirciyi içine çekiyor. Sanki sahnede yasanan olaylar gerçek, içindesiniz ve olan biteni seyrediyorsunuz. Deyim yerindeyse bir büyü gibi... Ask, tutku, hüzün, ayrilik, sürgün, cosku, mizah ve direnis temalarini görebileceginiz oyun tipki bir portakal gibi biraz tatli, biraz buruk... Oyunda söylenen sarkilar coskulu ama hüzün dolu...
Kazankaya’nin yazdigi ve yönettigi “Akdeniz” müzikali, portakal toplayan Akdenizli iki kiz kardesin, Akdeniz’e kiyisi olan ülkelerde düssel bir gezintiye çikmasiyla basliyor. Portekiz, Ispanya, Fransa, Italya, Yugoslavya, Yunanistan, Kibris ve Türkiye’nin anlatildigi oyunda, fasizmin damgasini vurdugu tarihleri ve toplumlarin özgürlük için verdikleri direnis hemen hemen ayni.
Geçmiste savas ve bagimsizlik için bütün ödünler verilmis. Sira Türkiye’ye geldiginde ölümlerin, yikimlarin, hürriyet için verilen mücadelenin çok çabuk unutuldugunu görüyoruz. Geçmis yillarda özgürlük isteyenler, fikirleri, düsünceleri ve siirleri için Nâzim Hikmet’in elinden özgürlügünü almis, onu duvarlarin arasina kapatmis.
Kazankaya, “Düsünceleri, inançlari ve yetenegi yüzünden cezalandirilan, 34 yil agir hapis cezasina mahkûm edilen, 17 yila yakin hapiste yatan sairimizin yasami... Bunca insanimiz hapislerde yatarken Türkiye’yi baska bir malzemeyle anlatamazdik. Onun siirleri ve hapishane yasamindan kesit sahneler, yalniz hüzün degil, günümüzde yasananlara yönelik umut dolu” diyor.
Kazankaya’ya göre, Akdenizli olmak bir ayricalik: “Iki yillik bir proje bu, bir yili askin bir süredir sarkilara çalisiyoruz. Gerek orkestra düzenlemeleri, gerek sarkilarin söylenisinde çagdas ve çoksesli bir yapi için büyük emek verildi. Prömiyeri geçen mayis ayinda yapacaktik ancak Akdeniz ruhu Gezi Parki’nda yükselince bu sezona erteledik. Her ülke toplumunun öncelikle kendi tarihini, ardindan da dünya tarihini, resmi tarih dayatmalari disinda iyi bilmesi gerekiyor.”
Oyunda ülkeler sarki ve siirlerle anlatiliyor. Her ülkenin kendi dilinde sarkilar söyleniyor oyunda. Ayritili ve titiz çalismayi tercih eden Kazankaya kendi özgün müzikal stilini yaratmis “Akdeniz”de...
Sahnede keyifli bir ekip bulusmasi görüyoruz. Oyunda 5 kisilik orkestra ve 9 oyuncuyla, 19 sarki söyleniyor. 8 enstrüman çalan orkestra üyeleri, zaman zaman oyuncu olarak da oyunda yer aliyorlar.
Müzikalin kolay bir is olmadigini söyleyen Kazankaya, “Müzigin disiplini içinde mükemmeli hedeflemek, dram sanatiyla bulusturmak gerek. Çok uzun bir çalisma ve inançli, yorulmayan bir ekip gerekiyor. Iyi bir müzik tiyatroyu çok daha vurucu bir hale getiriyor” diyor.
Yeni bir oyunun hazirliklarini da sürdüren Kazankaya, yine kendi yazdigi ve yönettigi “Iki Oyun Bir Ülke” ile 6 Aralik’ta prömiyer yapacak. Ayrica 2014 Mayis ayinda “19. Uluslararasi Istanbul Tiyatro Festivali”ne, Shakespeare’in “Kisasa Kisas” oyununu sahnelemeyi hedefliyor.
Volkan Aktan, Erdinç Anaz, Emre Çakman, Linda Çandir, Gamze Ipek, Basak Mese, Zeynep Özden, Selin Sevdar ve Gökçe Burcu Zümrüt’ün rol aldigi oyunun müzik ve vokal yönetmeni Ezgi Kasapoglu. Dramaturji Safak Eruyar, dekor tasarimi Basak Özdogan, kostüm tasarimi ise Fatma Öztürk’e ait.
(Yarin 18.30’da Tiyatro Pera’da, 16 Kasim’da 20.30’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde)
20.08.2013-Cumhuriyet Gazetesi
Sezonun ilk haberi dün 20.08.2013'te Cumhuriyet Gazetesi'nde çikti!

"Tiyatro Pera'da yeni sezonda üç yeni oyun sahnelenecek..."
"Akdeniz" müzikali
"Iki Oyun Bir Ülke: Hesap Benden-Cumhuriyet Istasyonu"
ve Mayis ayinda prömiyer yapacak bir Shakespeare oyunu...
|
Broşürden
Akdenizli Olmak... - Yönetmenin yazisi

Akdenizli olmak, güzel bir ayricalik. Akdeniz, askin, tutkunun, coskunun, direnisin; beklenmedik süreler sabir gösterip, gene hiç beklenmedik anlarda büyük patlamalari gösterebilen; itiraz eden sesi, kendi üslubuyla yükseltebilen insanlarin cografyasi.
Akdeniz ruhu “Gezi Parki”nda yükselince, 31 Mayis 2013’de yapilacagini ilan ettigimiz oyunumuzun prömiyerini erteledik.
Bir yili askin bir süredir hazirligini yaptigimiz “Akdeniz”in metnini ve müziklerini olustururken; Portekiz’den, ülkemize dek, Kuzey Akdeniz kiyilarindaki tüm ülkelerin nasil keyifli benzerlikler tasidiginin da bir kez daha ayirdina vardik. Toplumlarin yasam biçimi, coskulari ve öfkeleriyle insanlarin karakter yapilari birbirine yakin dururken; fasizmin damgasini vurdugu, aci dolu tarih kesitleri de benzerlikler tasiyordu. Baski dönemlerine karsi mücadele yöntemleri, direnis inanci ve gücü hemen hep ayni olan, insana öfke ve umut veren süreçlerdi bunlar.
Müzik, Tiyatro Pera yapimlarinin vazgeçilmez bir parçasi; hemen her oyunumuzda önemli bir yer tutuyor. 12 yillik varolus sürecimizde bu ikinci müzikal oyunumuz. Ilki, Brecht’in metinleriyle olusturdugumuz, 2008 yapimi “Rahat Yasamaya Övgü”, kabare tarzinda bir yaklasimdi. Simdi kendi özgün müzikal stilimizi ariyoruz ve önermeler yapiyoruz.
Oyunumuzun metni, sarki sözlerinin içerikleri, her ülkenin kendi sairlerinden alintilar ve yeni yazilmis sahnelerden olusuyor. Oyunda sarkilar, her ülkenin kendi dilinde söyleniyor. Elinizdeki brosür oyun akisini takip etmektedir. Söylenen sarkilarin Türkçe çevirileri de yer almaktadir.
Tiyatro Pera’nin genç ekibi oyunu üstleniyor. Yillardir müzik yönetmenimiz Ezgi Kasapoglu ve orkestramizin üyeleriyle müzik çalismalarini sürdüren genç Tiyatro Peralilar, hem yeni önerilerimizin, hem de tiyatromuzun gelecekteki sahipleri.
Akdenizli ruhumuzu yitirmeden, her gün daha güçlü, baris içinde, güzel bir gelecegi el birligiyle yaratacagimiza tüm yüregimle inaniyorum.
Nesrin Kazankaya- Sanat Yönetmeni
|