Özet:
BARAKALAR ve SARAYLAR
(Leonce ile Lena Üzerine Bir Çalışma)
Dramaturgisi Yücel Erten’e ait olan “Barakalar ve Saraylar”, Alman yazar Georg Büchner'in 1834 yılında, Fransız Devrimi’nden etkilenerek kaleme aldığı "Hessenli Köy Postacısı" başlıklı bildiriyle, 1835 yılında yazdığı "Leonce ile Lena" adlı oyunun iç içe geçmesinden oluşmuş özgün bir düzenlemedir.Sömürü düzenine, mutlak monarşiye ağır bir eleştiri getiren, politik bir manifesto karakterini taşıyan, üst başlığı “Barakalara Barış! Saraylara Savaş!” olan bildiri, Büchner’in yayımcı arkadaşı Weidig tarafından Temmuz 1834’te 150 adet basılır. Ancak Büchner’in arkadaşları bildirileri dağıtamadan tutuklanırlar, hapse girip, işkenceden geçerler. Büchner ülkesini terk eder. Eğer bildiriler dağıtılabilseydi ve bir yıl sonra yazılan “Leonce ile Lena” oyunundaki insanlarla buluşabilseydi acaba neler olurdu? Popo ülkesinin kralı, oğlu Leonce’yi komşu Pipi ülkesinin prensesi Lena ile siyaset gereği evlendirmek ister. Kral mutlak güç ve yetkisini evlilikle birlikte oğluna bırakacaktır. Varoluşunu sorgulayıp canı sıkılan, yaşam amacını bulamadığı için Nihilizm kıyılarına vuran Leonce, çareyi yardımcısı ve akıl hocası Valerio ile kaçmakta bulur. Leonce ile evlendirilmek istenen prenses Lena da zorla evlendirileceği için mutsuzdur ve o da çareyi dadısıyla kaçmakta bulur. Leonce ve Lena rastlantı sonucu karşılaşırlar ve kim olduklarını bilmeksizin birbirlerine aşık olurlar. Düzenin istediği evlilik bir yazgı gibi gerçeğe dönüşür. Öte yandan ülkenin her yerinde bir bildiri elden ele dolaşmaktadır. Kralların ağır vergi yüküyle halkı nasılaçlık ve yoksulluğa mahkum ettiğini; soyluların refah içinde yaşayabilmeleri için köylülerin nasıl sömürüldüğünü anlatan, haksız vergileri ve devlet israfını somut sayılarla açıklayan bildiri, sosyal devrim özlemini dile getirir. Bu yazılar, yoksul insanlardan saray erkanına hatta krala dek ulaşmakta ve herkesi bir biçimde kuşatıp etkisi altına almaktadır. Devletin önlemi açık ve kesindir: Bildiri her kimin üzerinde bulunursa idam edilecektir. Mutlu evlilikle sonlanan oyun, mutlak monarşinin gölgesinde herkes için bir mutlu son olabilecek midir? Büchner, “Leonce ile Lena” oyunuyla çağının önünde giden modern ve cesur bir dramaturgi sergilemekte, hatta oyunun bazı bölümleriyle 100 yılı aşan bir süre öncesinden absürd tiyatro akımına öncülük etmektedir. Oyun, siyasal vurgularını komedi ve masalımsı bir atmosfer içinde aktarmakla birlikte, modern traji-komik oyunların yapısal özelliğini taşımaktadır.Yücel Erten’in sahnelemesi, absürd sınırlarda dolaşan bir komedi yaklaşımıyla, izleyiciyi canlı müzik eşliğinde bir yol hikayesinin yolcularından biri yapıyor.
BARAKALAR ve SARAYLAR
(Leonce ile Lena Üzerine Bir Çalışma)
Dramaturgisi Yücel Erten’e ait olan “Barakalar ve Saraylar”, Alman yazar Georg
Büchner'in 1834 yılında, Fransız Devrimi’nden etkilenerek kaleme aldığı "Hessenli
Köy Postacısı" başlıklı bildiriyle, 1835 yılında yazdığı "Leonce ile Lena" adlı oyunun
iç içe geçmesinden oluşmuş özgün bir düzenlemedir.
Sömürü düzenine, mutlak monarşiye ağır bir eleştiri getiren, politik bir manifesto
karakterini taşıyan, üst başlığı “Barakalara Barış! Saraylara Savaş!” olan bildiri,
Büchner’in yayımcı arkadaşı Weidig tarafından Temmuz 1834’te 150 adet basılır.
Ancak Büchner’in arkadaşları bildirileri dağıtamadan tutuklanırlar, hapse girip,
işkenceden geçerler. Büchner ülkesini terk eder.
Eğer bildiriler dağıtılabilseydi ve bir yıl sonra yazılan “Leonce ile Lena” oyunundaki
insanlarla buluşabilseydi acaba neler olurdu?
Popo ülkesinin kralı, oğlu Leonce’yi komşu Pipi ülkesinin prensesi Lena ile siyaset
gereği evlendirmek ister. Kral mutlak güç ve yetkisini evlilikle birlikte oğluna
bırakacaktır. Varoluşunu sorgulayıp canı sıkılan, yaşam amacını bulamadığı için
Nihilizm kıyılarına vuran Leonce, çareyi yardımcısı ve akıl hocası Valerio ile
kaçmakta bulur. Leonce ile evlendirilmek istenen prenses Lena da zorla
evlendirileceği için mutsuzdur ve o da çareyi dadısıyla kaçmakta bulur. Leonce ve
Lena rastlantı sonucu karşılaşırlar ve kim olduklarını bilmeksizin birbirlerine aşık
olurlar. Düzenin istediği evlilik bir yazgı gibi gerçeğe dönüşür. Öte yandan ülkenin
her yerinde bir bildiri elden ele dolaşmaktadır. Kralların ağır vergi yüküyle halkı nasıl
açlık ve yoksulluğa mahkum ettiğini; soyluların refah içinde yaşayabilmeleri için
köylülerin nasıl sömürüldüğünü anlatan, haksız vergileri ve devlet israfını somut
sayılarla açıklayan bildiri, sosyal devrim özlemini dile getirir. Bu yazılar, yoksul
insanlardan saray erkanına hatta krala dek ulaşmakta ve herkesi bir biçimde kuşatıp
etkisi altına almaktadır. Devletin önlemi açık ve kesindir: Bildiri her kimin üzerinde
bulunursa idam edilecektir. Mutlu evlilikle sonlanan oyun, mutlak monarşinin
gölgesinde herkes için bir mutlu son olabilecek midir?
Büchner, “Leonce ile Lena” oyunuyla çağının önünde giden modern ve cesur
bir dramaturgi sergilemekte, hatta oyunun bazı bölümleriyle 100 yılı aşan bir
süre öncesinden absürd tiyatro akımına öncülük etmektedir. Oyun, siyasal
vurgularını komedi ve masalımsı bir atmosfer içinde aktarmakla birlikte,
modern traji-komik oyunların yapısal özelliğini taşımaktadır.
Yücel Erten’in sahnelemesi, absürd sınırlarda dolaşan bir komedi yaklaşımıyla,
izleyiciyi canlı müzik eşliğinde bir yol hikayesinin yolcularından biri yapıyor.
|